Türban olay olmaktan çıksın artık :(

bir gazetenin haberini yayınlamak istedim içimden geldi türbana olan bu olay yaklaşımın az da olsa bazı yerlerde yerini hoşgörüye bıraktığını görmek güzel..Nasıl türbanlı olmayana türbanı şart koşmuyosa bu devlet türbanlıya da aç dememeli madem hepimiz özgürüz başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığımız her durumda o zaman bırakın bizde özgür olalım aç yada kapatın olmadığı bir türkiye dileğiyle..örtünmek kişişel bir tercihtir bence tıpkı açık gezmek gibi..ki bunu benim gibi kapanalı bir yıl olan biri düşünüyo..açıkken kimse sınır koymadı bana onu giyme buraya bu kıyafetle girme o çok açık o çok dar vs.. kimse tek laf etmedi bırakın şimdide etmeyin..Dileyen isteği gibi giyinsin örtünsün yada açılsın..

İki üniversitede türban serbest oldu

iki-universitede-turbanDr. Nihat İnanç, türban konusundaki tartışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, “Üniversitemizde son derece güzel bir barış ortamı var. Her öğrencimiz istediği şekilde derslere giriyor. Başörtüsüyle de girebiliyor, isterse şortuyla da girebiliyor” dedi. Giresun Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu ise, kampüslerde türbanı serbest bıraktı.
HAYRÜNNİSA GÜL’DEN TÜRBAN AÇIKLAMASI
Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, “Göreve başladığımız günden bu yana gerek başörtülü öğrencilerimiz olsun, gerekse giyim tarzı farklı biçimde olan öğrencilerimiz olsun, bütün öğrencilerimize eşit şekilde yaklaşılmıştır” dedi.
İnanç, düzenlediği basın toplantısında, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından başörtüsüyle ilgili alınan kararı değerlendirerek, yasağın bir imzayla geldiğini ve yine bir imzayla kalktığını ifade etti.
YÖK tarafından konuyla ilgili kendilerine herhangi bir yazı gönderilmediğini, öyle bir yazıya da gerek olmadığını savunan İnanç, “Öğrenciler arasında inanç, kültür ve giyim tarzında farklılıklar olabilir. Bunları zenginlik olarak görüyoruz. MŞÜ olarak, göreve geldiğimiz 2008 tarihinden itibaren, üniversitemizin söylemine, sloganına yansıttığımız ‘Özgür üniversiteden medeni bir dünyaya’ diye bir deyimimiz var” diye konuştu.
İnanç, öğrencilerin her anlamda, gerek kültürel, gerek sosyal ve gerekse inançları açısından giyim tarzında farklılıkları olacağını fakat bu farklılıkların hiçbirinin, kendilerini herhangi bir ayırıma tabi tutmayacağını, tam tersine kendilerine sonuna kadar saygı duyulacağını ve bunun bir zenginlik olarak kabul edileceğini vurguladı.
MŞÜ’nün hiçbir biriminde, kılık kıyafet anlamında hiçbir yasak olmadığını anlatan İnanç, şunları kaydetti:
“Bundan sonra da olmayacak. Bize YÖK tarafından hiçbir yazı gönderilmedi. Dolayısıyla YÖK’ün bu anlamda bize herhangi bir yazı gönderilmesine de gerek duymuyoruz. Tüm öğrencilere eşit davranıyoruz. Yasalar çerçevesinde hareket ettik. Biz 2547 sayılı yasaya göre hareket ettiğimizi her halükarda ifade ettik. Çünkü bu yasalar ek 17. madde der ki, ‘yürürlükteki yasalara aykırı olmamak kaydıyla serbesttir’. Gerek anayasa noktasında, gerekse kanunlar noktasında zaten herhangi bir kısıtlama, herhangi bir yasak söz konusu değildir. Göreve başladığımız günden bugüne kadar, gerek başörtülü öğrencilerimiz olsun, gerekse giyim tarzı farklı biçimde olan öğrencilerimiz olsun, bütün öğrencilerimize eşit şekilde yaklaşılmıştır. O açıdan üniversitemizde hiçbir zaman böyle bir yasak olmadı, bundan sonra da böyle bir yasak olmayacaktır. 2547 sayılı yasanın ek 17. maddesi gayet açıktır. Biz bunu uyguluyoruz ve uygulamaya da devam edeceğiz.”
Başörtüsü yasağı nedeniyle öğrencilerin kılıktan kılığa girmek zorunda kaldığını ifade eden İnanç, “Böyle bir yasağın insanın ne kendi şahsıyla örtüşen bir davranış biçimi olabilir, ne de karşınızdaki muhatabınızın psikolojisi ile örtüşen bir davranış olabilir” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ KEYFİ VE SİYASAL OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR”
Öğrencilerin kılıktan kılığa girdiğini, olmadık peruklar, şapkalar vesaire bunlarla kendilerini kamufle etmeye çalıştığını ifade eden İnanç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Böylesi bir öğrencinin psikolojisi hangi noktaya ulaşabilir, böylesi bir öğrenci o psikolojiyle nasıl derslerine adapte olabilir, böylesi bir öğrenci o psikolojiyle nasıl vatan, millet sevgisi ne kadar gelişebilir? Bunlar üst düzeyde sorulması, cevaplandırılması gereken bir konudur. MŞÜ olarak, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Yusuf Ziya Özcan’ın bu medeni ve cesaret dolu girişiminden dolayı kendisini tebrik ediyoruz ve bu uygulamanın devamını MŞÜ olarak sonuna kadar yerine getireceğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü başörtüsü yasağının keyfi ve siyasal olduğunu herkes biliyor. Başörtüsü tamamen kişinin, kişisel tercihidir ve o kişisel tercihe herkesin saygı duyması gerekir.”
GİRESUN’DA SINIF DIŞINDA SERBEST
Giresun Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, kampüslerde türbanı serbest bıraktı.
Prof. Dr. Bocutoğlu, üniversitenin genel sekreterliğine ve birimlerine gönderdiği yazıda, “Başörtüsü konusunda TBMM’de oluşmakta olan konsensüse katkı sağlamak amacıyla Giresun Üniversitesi kampuslerinde, derslikler dışındaki kapalı ve açık alanlarında başörtüsü serbest bırakılmıştır. Dersliklerdeki durum için Yükseköğretim Kurulu’nun yaklaşımı doğrultusunda hareket edilecektir” denildi.
Bocutoğlu’nun yazısı fakültelerin girişlerine asılmasının ardından öğrencilerin türbanlarıyla kampüs alanına girdikleri gözlendi. Türbanlı öğrenciler, artık üniversitede yapılan toplantı ve konferanslara da türbanları ile girebilecek

Yorumlar

  1. Herşey aha iyi olacak ben buna inanıyorummmm

    YanıtlaSil
  2. inşallah..inandığımız gibi olur canım

    YanıtlaSil
  3. Bazı İnsanlarımız aç ve sokaklarda yaşarken hala bu türban olayı yeter artık....

    YanıtlaSil
  4. 2zannesi çok haklısın konuşulacak o kadar mesele varken derdimiz yokmuş gibi başını açlarla uğraşıyoruz kasmayın milleti dimi ama dediğim gibi özgürlük varsa bırakın özgür olsun herkes lafta olmasın bu özgürlük ..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

hoşgeldiniz..:)

Popüler Yayınlar